DEVLET, BASTIĞINIZ VE BAKTIĞINIZ HER YERDE!

03 Nisan 2023 12:37 Nihat YAZAR
Okunma
393
DEVLET, BASTIĞINIZ VE BAKTIĞINIZ HER YERDE!

DEVLET, BASTIĞINIZ VE BAKTIĞINIZ HER YERDE!

Nihat YAZAR

 

Ülke ve milletolarak Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetinde iki büyük depremle âdetakıyameti yaşadık.  11 ilimizi doğrudanetkileyen bu büyük afette on binlerce canımız gitti; yüreklerimiz cayır cayıryandı, ciğerlerimiz parçalandı. Belki hayatımızda hiç olmadığı kadar herbirimizin gözyaşları sel oldu, nefesimiz kesildi, nutkumuz tutuldu! Atombombası atılmışçasına yerle bir olmuş şehirlerimizi gördükçe dehşete kapıldık,virane olmuş şehirlerimize baktıkça artık sözün bittiği yer dedik.  Yerli ve yabancı bütün bilim insanlarının datespit ettiği gibi bu yaşadığımız sadece sıradan bir deprem değil, çağımızınhatta bütün çağların dünyada ve tarihte eşine çok az rastlanan en yıkıcı afetlerindenbiriydi. 10 vilayetimizi enkaz yığınına çeviren böyle devasa bir afet dünyanınneresinde yaşanmış olursa olsun elbette üstesinden gelmek pek mümkün değildi.Felaketin büyüklüğü karşısında çaresizliklerin yaşanmaması maddeten mümkünolamazdı.  Ancak, gururla ifadeedebiliriz ki büyük Türk milleti depremin ilk anından itibaren adetaÇanakkale’deki ‘Çılgın Türkler’i andırırcasına dünyada eşi ve benzerigörülmeyen bir duyarlılık ve fedakârlık örneğiyle büyük bir seferberlikbaşlattı. Kimi, hiç tereddüt etmeden deprem bölgesine koştu, kimi, elindeavucunda ne varsa ayni ya da nakdî bağışta bulunabilmek için kuyruğa girdi.Kimi depremzedelerimize evini açtı, sofrasını paylaştı, üzüntülerine bütünbenlikleriyle ortak oldu.  Zengini, fakiri, şehirlisi, köylüsü, doğulusu, batılısı,şu görüşlüsü, bu görüşlüsü dünyanın neresinde yaşamış olursa olsun bütün Türkmilleti bir oldu. Acımız bir, kederimiz bir, mazimiz bir, atimiz bir, kaderimizbir şuuruyla tek yürek, tek bilek oldu. Yabancı gözlemcilerin de dediği gibitarih böyle bir yardımlaşmayı, böylesine bir kenetlenmeyi hiç kaydetmemişti.      Kutlu devletimiz de afetin kıyametyıkıcılığı karşısındaki çaresizliğe teslim olmadan, depremin ilk anındanitibaren bütün unsurlarıyla, bütün kurum ve kuruluşlarıyla seferber oldu. BilgeLider’imiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ifadesiyle, “Devlet, baktığımız vebastığımız her yerdeydi. Devlet, canı pahasına arama-kurtarmaya katılanjandarma ve askerdi, trafiği ve güvenliği düzenleyen polisti, çoğugönüllülerden oluşan arama-kurtarmanın yanı sıra yardımları koordine eden,çadırları açan, aş dağıtan AFAD’dı, Kızılaydı. Devlet, üzerinde yürüdüğümüzyoldu, arama-kurtarmada canhıraş mücadele eden iş makineleriydi, bunlarıkullanan operatördü, yaralılarımıza ilk müdahaleyi yapan doktordu, sağlıkçalışanımızdı. Devlet, yaralılarımızın tedavi edildiği hastaneydi, taşındığıambulanstı, uçaktı, sevkiyat için sayısız sefer yapan helikopterdi, onunpilotuydu. Devlet, deprem bölgesinde mücadele eden belediye başkan vepersoneliydi, afetle mücadeleyi koordine eden kaymakamdı, valiydi, ilk andanitibaren bölgede karargâh kuran bakanlık kabinesiydi. Devlet, seferber olmuşbütün sivil toplum örgütleriydi, akın akın bölgeye koşmuş Ülkü Ocaklarıydı.Devlet, depremin ilk anından itibaren gerekli talimatları veren ve deprembölgesini şehir şehir gezerek denetleyen Sayın Cumhurbaşkanı’mızdı.”

Yine Bilge Lider’imizinifadesiyle, “Devlet, afet için seferber olmuş Türk milletinin ta kendisiydi.Türk yönetim felsefesine göre devlet, milletti, millet devletti. Kısacasıdevlet bütün cesameti ve kudretiyle baktığımız ve bastığımız her yerdeydi.”

Maalesef üzülerekifade edelim ki, çağların felaketi karşısında Türk milleti topyekûn seferberolmuşken ve devletiyle kenetlenmişken yine Türkiye ve Türk düşmanları da boşdurmadı. Başta FETÖ, PKK, DHKPC gibi terör örgütleri ve uzantıları depremin ilkanından itibaren bu enkazın altında kalmamız için sırıtarak el avuç ovuşturdu.Milletimizin moralini bozabilmek, bu dayanışma ruhunu dinamitleyebilmek,devletimizi itibarsızlaştırmak, zayıflatmak ve çökertmek için var güçleriyleçırpındılar. Organizeli bir şekilde “Devlet nerede?, Devlet enkazın altındakaldı, ortada devlet yok, devlete güvenmeyin, yardımlarınızı devlete vekurumlarına yapmayın.” gibi doğrudan devletimizin varlığını hedef alanprovokatif  yayınlarla sosyal medyadanzehir akıttılar. Yalan ve iftira niteliğindeki haberlerle kaos tetikçiliğiyaptılar. Yine üzülerek ifade edelim ki, yaşadığımız her afette olduğu gibi buçağların afetinde de hem de birlik ve bütünlüğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz biranda başta Kılıçdaroğlu olmak üzere zilletin bütün partileri âdeta terör örgütüve uzantılarının zehirli dilini kullanmaktan çekinmediler. Ayrıştırıcı veprovakatif söylem ve tavırlarıyla birlik ve bütünlüğümüzü sabote edebilmek içinvar gücüyle çırpındılar. Milletimizin kanı ve gözyaşı üzerinden siyasi rantdevşirmeye yeltenebilecek kadar insanlıktan çıktılar. Mezar soyucuları ve ganimetavcılarına taş çıkartacak aşağılıkta enkazın altından siyasi ganimet çıkarmayakalktılar. Böyle bir acı yaşanırken bile siyaset yapmaktan, yalan söylemekten,iftira atmaktan, bozgunculuk yapmaktan, ayrıştırmaktan ve kutuplaştırmaktanvazgeçmediler. Ama kim ne yaparsa yapsın biz biliyoruz ki büyük Türk milleti budayanışmadan vazgeçmeyecek, devletinin etrafında sımsıkı kenetlenmeye devamedecektir. Rahmetle ve minnetle andığımız kaybettiğimiz canlarımızı maalesefgeri getirmek mümkün olmayacaktır fakat, kutlu devletimiz milletimizle beraberbu büyük afetin de üstesinden gelecek, depremzedelerimizin yaralarını hızlı birşekilde saracak, depremin yol açtığı tahribatları bir bir ortadankaldıracaktır. Rabb’im milletimizi ve devletimizi her türlü afetlerden, hertürlü kötülüklerden emin eylesin, düşmana fırsat vermesin! Allah devletimize vemilletimize zeval vermesin!