Müslüman’ım, Türk’üm dünya durdukça 
 Ay yıldızın allarında ben varım 
 Muradımız semaya boy verdikçe 
 Yirmi dört boy dallarında ben varım 
 
 Yaradan’ım “Ordum!” diye buyurmuş 
 Kut bahşetmiş, cümlesinden ayırmış 
 Hür adımı tüm cihana duyurmuş 
 Adım adım illerinde ben varım 
 
 Kanında gezdirmiş Hazreti Âdem 
 Yafesoğlu Türk’üm, Nuh Nebi dedem 
 Bir ersem İbrahim soyundan madem 
 Şol Hazreç’in güllerinde ben varım 
 
 Zülkarneyn’le ne dur bildim ne durak 
 Dünyayı fethetti bendeki merak 
 Kürşad ile Vey Nehri’ni aşarak 
 Ötüken’in yollarında ben varım 
 
 Hun atları kişneyince doğuda 
 Sevinç sarar kara yeri, göğü de 
 Yol görünür dokuz tuğlu yiğide 
 Tümen tümen sellerinde ben varım 
 
 Yüreğimde iman, dilimde türkü 
 Ferimle dönerdi zamanın çarkı 
 Türk tarihi yazdı tarih de Türk’ü 
 Aylarında, yıllarında ben varım 
 
 Doğu, batı, güney, kuzey, dört yönde 
 Alperenim, akın ettim en önde 
 Bir vuruşta üç yağıyı bölende 
 Gazilerin ellerinde ben varım 
 
 Yesi’deki hikmet saçan ocağım 
 Erenleri kundaklayan kucağım 
 Mevlana’da güneş gibi sıcağım 
 Yunusların dillerinde ben varım 
 
 Nevruz’la gel edip bahara, yaza 
 Dalarım cenkteki yükselen toza 
 Selam olsun Köroğlu’na, Ayvaz’a 
 Çamlıbel’in bellerinde ben varım 
 
 Dinim İslam, Peygamber’im hak benim 
 Ondan özge bir rehberim yok benim 
 Ne mutlu ki Türkoğluyum, Türkmen’im 
 Tanrı Dağ’ın yellerinde ben varım 
 
 Müslüman’ım, Türk’üm dünya durdukça 
 Ay yıldızın allarında ben varım 
 Muradımız semaya boy verdikçe 
 Yirmi dört boy dallarında ben varım